Günümüzde bir sohbette, arkadaş ortamında ya da sıcak ve samimi bir toplantıda yüzümüzde ki ifadeyi yumuşatmak ve ortamın sıcaklığını artırmak için fıkraya başvururuz. Beğendiğimiz fıkra örnekleri kısa ödev için birkaç not bırakacağız.

Fıkra yazma ödevi, ülkemizde ve diğer birçok ülkede bir kültür haline gelen Fıkra’nın ne olduğu ile başlayacağımız bu yazımızda, edebi tür olarak fıkraya değinecek ve bu edebi türün özelliklerine göz atacağız.

Fıkra Örnekleri Kısa Ödev

Ufak Bir Fıkra!

Temel fırına girmiş ve fırıncıya seslenmiş:

– Ula haçan oradan bağa 99 ekmek verun da pakayum. Fırıncı şaşırıp kalmış ve soramadan edememiş:

– Ula 100 tane alsan daha kolay değil mu? Temel de cevap vermiş:

– O kadar ekmeğu kim yiyecek manyak musun daa 🙂

Fıkra Örnekleri Nasreddin Hoca Mezar İsteği

fıkra örnekleri

Fıkra Örnekleri Nasreddin Hoca Yağmur

fıkra örnekleri

Fıkra Örnekleri Nasreddin Hoca Çorba

fıkra örnekleri

Fıkra Örnekleri Nasreddin Hoca Ateş Düştüğü Zaman

fıkra örnekleri

Doktor Fıkrası:

Adam doktora gider ve der ki, “Doktor bey, her yere ağrılarımı hissediyorum. Başım ağrıyor, boğazım ağrıyor, karnım ağrıyor, sırtım ağrıyor…” Doktor bir süre düşünür ve sonra cevap verir: “Sanırım sorunuzun çözümü bir otobiyografi yazmak olabilir!”

İşyeri Fıkrası:

Patron çalışanına sorar, “Neden her işi son dakikada yapıyorsun?” Çalışan cevap verir, “Çünkü patron, zamanı parayla ölçtüğünüze göre, ben de parayı son ana kadar kazanmak istiyorum!”

Komşu Fıkrası:

Komşular arasında bir gün diyalog geçer: “Komşu, sana bir fıkrayı anlatayım mı?” diye sorar biri. Diğeri cevap verir, “Anlatma, ben zaten komşuluğu bırakmak üzereyim.”

Trafik Fıkrası:

Trafik polisi aracı durdurur ve şoföre sorar: “Neden bu kadar hızlı gidiyorsunuz?” Şoför cevap verir: “Aceleci değilim, sadece frenlerim çalışmıyor!”

Ev Fıkrası:

Eşine temizlik yaparken yardım etmeyen bir adamın savunması: “Eşim temizlik yaparken ben de ona moral veriyorum. Ona, ‘Bak, nasıl yapılır, sen yapabiliyorsun, ben de yapabilirim’ diyerek!”

Fıkra Nedir? Fıkra Nasıl Yazılır?

Fıkra; bir yazarın, herhangi bir durum, olay veya kişi ile ilgili fikirlerini yansıtırken hoş bir üslup kullanmasına denir.

Burada sadece komiklik olarak algılanmamalı ve hoş bir üslubun ne anlama geldiği anlaşılmalıdır.

Çünkü bilinenin aksine Fıkra sadece güldürü metinleri değildir. Aksine güldürü son planda tutulur. Olay ve durumlar ile ilişkilendirilecek hoş üslup bu kavramı daha iyi ifade edecektir.

Fıkranın halk dilinde anlatılagelen özelliği olduğu halde edebi tür olarak kabul edildiğinde bu durum ile karıştırılmaması gerekir.

Bunun yanı sıra, fıkraların dergi, kitap veya gazetelerdeki yazılar olduğu da unutulmamalıdır.

Ayrıca fıkralar edebi tür olarak sürekli olarak bu kaynaklarda işlenir ve belki de hemen hemen her gün okuduğumuz yazıların bir çoğu aslında birer fıkra niteliği taşımaktadır desek yanlış olmayacaktır.

Günlük toplumsal olay ve konular burada kullanılır. Bu konular sağlık, bilim, teknoloji ve eğitim gibi birçok konu ile ilintili olabilmektedir.

Fıkranın Özellikleri Nelerdir?

  • Köşe yazısı türü olarak kabul edilen Fıkra’da yazar gündelik olaylar ile ilgili kişisel fikrini hoş ve ahenkli bir üslup ile belirtir.
  • Tabii ki burada karşıdakine kabul ettirme ve kanıt sunma gibi bir amacı asla olmaz, olamaz. Sadece o konu ile ilgili kişisel bilgilerini sunar.
  • Fıkra’da amaç güldürü değildir. Ama halk arasında fıkra bu şekli ile bilinir.
  • Güldürüden çok, düşünme ve hoş bir akılda kalıcı olma isteği ile bu yazılar yazılır.
  • Yazar bu düşüncelerini hiçbir kalıba bağlı olmadan okuyucusu ile paylaşır. Ve burada herhangi bir kanıtlama amacı da hissetmez. Ayrıca taraftar bulma veya yönlendirme gibi bir amaçtan da bahsedilemez.
  • Bazen iğneleyici, bazen alay edici ve bazen de tartışmacı bir şekilde konu ya da konuları ele alır. Ve burada cümleler oldukça kısa ve basit şekilde kullanılmaktadır.
  • Her kesimden insanın anlayacağı ton ve mizahta yazılar yazılır. Ve ayrıca kişisel çıkarımlarda da bulunulabilir. Yani olaylar kişisel bakış açısı ile ele alınır.

Türk edebiyatında fıkra yazarları ve eserleri

Fıkra benzeri yazılar Türk Edebiyatına Tanzimat Döneminde Batı’dan geçmiştir. 1908’den beri  Türk Edebiyatında varlığını sürdürmektedir.

Özel olarak Ahmet Rasim fıkralarıyla benimsenmiştir. Bu arada Falih Rıfkı Atay, Sabri Esat Siyavuşgil,  Ahmet Kabaklı, Aziz Nesin,  Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Haşim fıkraları ile öne çıkan isimler arasındadırlar.

Ziya Osman Saba: Gün Doğmadan, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa

Refik Halit Karay: Kirpinin Dedikleri, Ay Peşinde, Bir Avuç Saçma, Gukuklu Saat, Bir İçim Su,

Ahmet Rasim: Muharrir Bu Ya, Şehir Mektuplan, Gurabahane-i Laklakan -Garip Leyleklerin Evi-

Orhan Seyfi Orhun: Kulaktan Kulağa

Falih Rıfkı Atay: Çile, Eski saat

Daha sorularınız varsa https://webhakim.com/ bakabilirsiniz.

Yorumlar (0)

* Yorumların Onaylanması İçin Türkçe Yazım Kurallarına Dikkat Edin!

GÖNDER