Kral Midas kimdir? Uzun kulaklı frigya kralı, uzun kulaklarıyla ünlü frigya kralı işte efsane göre; yunan mitolojisinde Kral Midas, Midas günümüzde Anadolu’da Frigya bölgesindeki kralın adıdır.
Midas’ın Eşek Kulakları Hikayesi Özeti
Midas’ın Eşek Kulakları hikayesi, mitolojik bir öykü olmasının ötesinde evrensel bir ders sunar. Adil olmanın, kibirden uzak durmanın ve sırların er ya da geç ortaya çıkabileceğinin altını çizer. Bu hikaye, yalnızca Antik Yunan mitolojisi içinde değil, günümüzde de ders alınabilecek bir anlatıdır.
Kral Midas ve Müzik Yarışması
Bir gün, Yunan mitolojisinin tanrıları olan Apollon ve Pan, müzikte kimin daha yetenekli olduğunu belirlemek için bir yarışma düzenler. Pan, doğayı temsil eden pastoral müziği çaldığı flütüyle, Apollon ise güzelliği ve düzeni temsil eden lir çalgısıyla yarışmaya katılır. Yarışmanın hakemlerinden biri, Frigya kralı Midas olur.
Adaletsiz Karar
Apollon, kusursuz ve uyumlu müziğiyle diğer tanrılar tarafından beğenilir. Ancak Kral Midas, Pan’ın müziğini Apollon’unkinden üstün bulur. Bu karar, yalnızca müziğin niteliğinden değil, Midas’ın doğaya olan sevgisinden kaynaklanır. Apollon, bu adaletsiz karar nedeniyle büyük bir öfkeye kapılır.
Midas’ın Cezası
Apollon, Midas’ın bu haksız kararını cezalandırmak için kralın başına bir lanet koyar: Midas’a eşek kulakları verir. Bu kulaklar, Midas’ın hem fiziksel görünümünü hem de otoritesini sarsar. Eşek kulakları, halkın gözünde onu alay konusu yapacak bir utanç kaynağıdır.
Sırrını Saklama Çabası
Midas, eşek kulaklarını kimseye göstermemek için sürekli bir taç takar ve bu durumu bir sır olarak saklamaya çalışır. Ancak saçını kesmek için çağırdığı berberi bu sırrı öğrenir. Berber, sırrı kimseye söylememesi için yemin eder, ancak bu yük altında ezilir ve dayanamaz.
Berberin Sırrını Fısıldaması
Berber, sırrı paylaşmadan rahatlayamayacağını anlar. Sonunda, bir çözüm bulur: kimseye söylemeden sırrını toprağa fısıldar. Gider, bir çukur kazar ve içine “Kral Midas’ın eşek kulakları var!” diye bağırır. Ardından çukuru kapatır ve sırrın burada saklı kalacağını düşünür.
Sırrın Ortaya Çıkışı
Ancak bu çukurun üzerindeki toprakta büyüyen sazlar, rüzgar estiğinde berberin fısıldadığı sırrı yaymaya başlar: “Kral Midas’ın eşek kulakları var!” Bu durum, Midas’ın sırrının tüm halk tarafından öğrenilmesine yol açar.
Midas’ın Dersi ve Sonuç
Midas, bu olaydan sonra kibri ve adaletsizliği yüzünden alay konusu olmanın acısını yaşar. Ancak bu deneyim, ona insanları yargılarken daha adil ve objektif olmayı öğretir. Bazı versiyonlarda Apollon, Midas’ın ders aldığını görünce eşek kulaklarını geri alır.
Hikayenin Teması ve Verdiği Mesaj
- Adaletin Önemi: Midas’ın verdiği adaletsiz karar, onun başına büyük bir bela açar. İnsanlar, kişisel zevklerini bir kenara bırakarak objektif ve adil kararlar vermelidir.
- Sır Tutmanın Güçlüğü: Berberin sırrı saklama çabası, sırrın eninde sonunda açığa çıkacağını gösterir. Hiçbir şey sonsuza dek gizli kalmaz.
- Alaycılığın ve Toplumsal Yargının Gücü: Midas, eşek kulakları yüzünden toplumda alay konusu olur. Bu durum, toplumun bireyler üzerindeki baskısını ve gücünü simgeler.
Eşek Kulaklı Midas
Müziğin, şiirin, ateşin, güneşin ve sanatların tanrısı Apollon ile Kır Tanrısı Pan’a arasında yapılacak bir çalgı çalma yarışmasında Midas yargıçlardan biri olarak yargıçlar arasında yerini almıştı.
Kır tanrısı, kavalıyla çok güzel sesler çıkarıyordu; ama Apollon’un gümüşten lir’i bütün çalgıdan üstündü. Apollon; çalmaya başladığında Musalar bile olduğu yerde durup onu dinlermiş.
Yargıçlardan ikincisi olan Dağ Tanrısı Tmolos, yengi çelengini Apollon’a ödünç vermiş.
Bu arada Midas kendi oyunu yarışma sonunda Pan’a yönelik verince, Tanrı Apollon ona çok kızmış ve “güzel müziği ayırt edemeyen kulak insan kulağı olamaz, sana eşek kulağı yakışır” diyerek Midas’ın insan kulaklarını eşek kulağına çevirdi.
Midas baya bir süre, tanrının armağanlarını(eşek kulaklarını) büyük şapka içinde saklamış. Bu arada onun saçlarını kesen berber sonunda kulaklarını görerek kralın ilginç sırrını öğrenmiş.
Bu arada sırrı gören berber için gerçekten içinde tutulmayacak bir hale gelmiş. Berber sancılar geçirip, dayanılmaz sancılar yaşadıktan sonra bu sırrını bir kuyuya bağırarak söylemeye karar verdi.
O kadar kuvvetli söyledi ki kuyuya eğilmiş ve Midas’ın eşek kulakları diye bağırmış.
Sırrı kuyudaki su sazlara, sazlarsa rüzgarda yavaş yavaş bütün etrafa yayılmış. Daha sonra bütün ülke Midas’ın sırrını kısa zamanda öğrenmiş.
Bu arada halk Midas hakkında çeşitli gölge oyunları oynamaya başlamış. Midas’a artık bu durumdan gına gelmiş kulaklarını kestirmeye karar vermiş ve kulaklarını kestirmiş.
Kulakları kesilen Midas’ın sonradan kulakları çiçek kadar tekrar uzamış. Bu arada herkes onunla “eşek kulaklı Midas” diye dalga geçmeye başlamış.
Kral Midas Tanrıya şiddetle yalvarmaya başlamış, “Tanrım benim bu kulaklarımı eski haline getir sonra bütün servetimi benden al”
demiş. Tanrı onu affetmiş. Daha sonra Midas eski insan kulaklarını geri almış. Daha sonra onu kimse görmeden canını da alıp, mezara gömmüş.
Kral Midas’ın Ölümü
Kral Midas’ın sembol mezarı ve kafatası – Anadolu Medeniyetleri Müzesi
Midas’ın kral seçilmesi ile yaşamını rahatsız eden eşek kulakları ne kadar ölümsüz olsa da, ölümü de o denli efsanelere konu olmuştur. Bu arada Midas kendini inanılmaz ve durdurulması imkânsız bir başkente sahip sanır.
Hala bugün daha surları ve kale kapısı ile görenleri meraklandıran Midas’ın Gordion’u M.Ö 695 yılında Kafkaslar’dan gelen ve adeta yağmur gibi Anadolu’yu yiyip bitiren Kimmer Baskınına dayanamayarak yerle bir olmuştur.
Bu arada Midas olağanüstü bu baskından sağ kurtulmuştur. Ancak daha sonra günler onun için iyi gitmemiştir.
Gordion’lu Midas artık kendi göbeğini kendi kesmiştir. Bu arada çok kötü olan Gordion yıkıntıları üzerinde dolaşırken mitolojiye göre boğa kanı içerek intihar etmiştir.
Ancak uzmanlar tarafından Kral Midas’ın kafatası 3 boyutlu tomogrofisi çekilerek incelenmiştir. Bu arada araştırmalar sonucunda kafatasının iç yapılarında büyük ölçüde değişiklikler tespit edilmiştir.
Kafatasının göz çukurunun sağ köşesinden yukarı doğru giden bir kırık hattı görülmüştür.
Alınan küçük bir parça patoloji uzmanları tarafından son derece dikkatlice araştırılarak kemik dokusunda büyük bir değişiklik olmamakla beraber mikroskobik seviyede yer yer kahverengi lekeler olduğu saptandı.
Kullanılan özel boya ile bu yer yer görülen kahverengi lekelerin demir içeren ve kan elemanlarının kalıntısından ortaya çıkan pigment olduğu patologlar tarafından ortaya çıkarılmıştır.
Bu arada Midas’ın ölüm sebebinin mitolojide söylendiği gibi boğa kanı içerek intihar etmesinden değil de, başının sağ tarafına aldığı çok kötü bir darbe ile öldürüldüğü ispatlanmıştır.
Yapılan araştırmalar sırasında ilgililerce var olduğu söylenen Midas’a ait vücut iskeletinin kaybolduğu iddia edilir.
1992 yılından başlayarak üzerinde farklı incelemeler yapılan kafatası ise bugün olması gereken yer olan Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmektedir.
5 yorum
anası babası buna eşşek dese alınmasın.
Bunlar efsane ötesine geçmez yok kemikler kaybolmuş falan da filan
Erdsgyyffgggfjhdrrtsldxfhf
Bende güzel not aldım teşekkürler adam her şeyi altına çevirmiş ve eşşek kulakları efsane
Kral midas ve eşşek kulakları gerçekten çok ilginç herşeyin altına dönüşmesi de tam bir efsane hocamızın verdiği ödevi yaptım çok sağolun