Anı ya da bir diğer adı ile hatıra, hemen hemen hepimizin bildiği bir yazın türüdür.
Edebi özelliğine değineceğimiz anının tüm yönlerini öğrenebileceğiniz bu yazımızda ayrıca; Anının özelliklerine de bir göz atacağız. Bildiğimiz şekli ile anı nedir, anı nasıl yazılır? anı örnekleri nelerdir? ve edebi tür olarak anı nedir gibi soruların cevabını arıyorsanız; lütfen yazımızı okumaya devam ediniz. İşte Anı ve özellikleri…
Anı (Hatıra) Nedir?
Esasında herkes kendince bir takım geçmiş hikayelere ve yaşanmış olaylara sahiptir. Ve olumlu ya da olumsuz olan bu olayları hikayeleştirerek anlatma yoluna başvurabilir. İşte bu anlatılan ve içerisinde duygu barındıran olaylar bütününe anı denir.
Ama bizim burada temas edeceğimiz şey; toplumun tüm kesiminin sahip olduğu şeyin ötesine geçen yani bu durumun edebi anlam taşıdığı noktasıdır. Dolayısı ile yazımızın devamında bir edebi tür olarak anıya temas edeceğiz. Öyleyse Edebi tür olarak anı nedir?
Anı ya da bir diğer adı ile hatıra; toplumsal bir takım olayların veya bir takım kişilerin hayatının bir bölümünü sanat değeri taşıyan bir üslupla toplumla paylaşmaya denir. Burada olayların ya da kişilerin sanatsal anlatım yolu ile konu edindiğine dikkat etmek gerekir. Aksi durumda biyografi ile pek de bir farkı kalmamış olacaktır.
Anıların tamamının ya da bir kısmının yazıldığı eserlere; anı defteri denir. Anı defteri genellikle kişinin kendi tuttuğu günlükler olabildiği gibi, bir başkası tarafından da tutulmuş günlük ya da notlar olabilir.
Anının Özellikleri Nelerdir?
Anılar yaşanmış tarihi gerçeklerin gün yüzüne çıkmasına ve öğrenilmesine katkı sağlar. Ve bu da bazı noktaların öğrenilme vaktinin geldiğini gösterir ki; belki de toplumun merak ettiği bir takım soruların da cevabı böylelikle verilmiş olur.
Aslında Anının bir diğer önemli bir özelliği ise; geleceğe dair öngörülerin paylaşılmasıdır. Gelecek kuşaklara ders ve nasihat bağlamında da anılara sıklıkla başvurulur. Ve ayrıca eleştiri ya da güzelleme gibi hedefleri de olabilir anının.
Anılar, olayların yaşandığı dönemde kolay kolay gün yüzüne çıkmaz. Etkisi bittikten sonra toplum ile paylaşılmasına dikkat edilir.
Anı Nasıl Yazılır?
Anılar Edebiyatçılar tarafında kaleme alındığında sanatsal ve edebi özellik taşır. Bu yüzden felsefi, dini, bilimsel ya da diğer amaçlar ile yazılmış anıların bu özelliğe uyması beklenmeyebilir. Genelde anılar belirli bir tarih kronolojisine göre ilerler. Ve her alıntının altına bir tarih konulur.
Anı yazılırken ufak çaplı hazırlıklar yapılmalıdır. Ve tüm olaylar bir anlam bütünlüğü içerisinde okuyucu ile paylaşılmalıdır.
Anı Örnekleri
Edebiyatımızda ve Batı Edebiyatında en önemli anı örneklerine gelecek olursak; Sain-Simon’un kaleme aldığı ve önemli bir anı türü örneği olarak kabul edilen” Hatıralar”, bu türde harika bir örnek olarak kabul edilir. Yine buna ek olarak; Son yılların en gözde anı kitaplarından olan Rousseau’nun İtiraflar isimli anısı da bu noktada harika bir yapıt olarak kabul edilir.
Ziya Paşa ‘nın “Defter-i A’mâl” isimli kendi anılarının paylaştığı yazın türü bu bağlamda önemli bir örnek teşkil ederi. Muallim Naci’nin “Ömer’in Çocukluğu” adlı otobiyografi tarzı anısı da önemli bir anı örneğidir. Ahmet Rasim’e ait olan ve büyük bir iç çekişmenin örneği olarak kabul edilen “Falaka” ve “Muharrir, Şair, Edip” adlı anısı da gerçekten okumaya değer gördüğümüz bir anı örneğidir.
Bunların yanı sıra Goethe’nin “Şiir ve Gerçek” isimli anısı da son zamanlarda tiyatral olarak işlenmektedir. Ve de Andre Gide’nin “Jurnaller ” isimli anısı da New York’un önemli Hollywood yapıtlarına konu olmuş bir anı türü örneğidir.
Anı Örneği 1
Ankara’da bir restaurant oturuyordum. Ahmet’in ilginç ve yavaş adımlarla restauranta doğru girdiğini gördüm. Uzaktan ona bağırdım. Masamıza geldi biraz konuştuk. Çok dertliydi anlatmaya başladı:
– Çok yorgunum Emre’cim çok yorgun bir türlü iş bulamadım. Bu yüzden hiç sorma canım inanılmaz sıkkın…
Anı Örneği 2
Anı Örneği 3
Anı Örneği 4 Ünlülerin Anı Örnekleri
Müjde Ar
Kaşlarımı jiletle kazıdım, “Fatih Kız Lisesi’nde okudum. İnanılmaz başarılı bir öğrenciydim. Okulda dokuz aldığımda, kağıdımın onluk olduğuna inanıp, öğretmenle ile tartışmaya girer, kavga ederdim. O yıllarda aynaya fazla bakmazdım. Fakat arkadaşlarım yapsa da, ben kaşlarımı almazdım. Günlerden bir gün beden eğitimi öğretmenimiz, ‘Kaşlarını neden alıyorsun? diye söylendi. Daha sonra ki gün protesto etmek için kaşlarımı, jiletle kazıyıp liseye öyle gittim. Deli unvanım buradan geliyor!”
–Ziya Hurşit’in beni öldürmeye teşebbüs ettiği iki gariban adam vardı. Daha sonra sorguları yapıldıktan sonra, bunların birisini yanıma çağırdım. Odada kimse yoktu. Kendisine sordum ve dedim ki:
– Sen Mustafa Kemal’i öldürmeye teşebbüs eden sensin, öyle mi?
-Evet, dedi. Ben tekrar sordum:
-Mustafa Kemal ne yapmıştı ki onu öldürecektin?
– Çok Fena bir adammış. Memlekete çok fenalık yapmış. Sonra bize onu öldürmek için para da vereceklerdi.
– Sen Mustafa Kemal’i tanıyor musun?
-Hayır.
– O halde tanımadığın bir adamı nasıl öldürecektin?
-Geçerken işaret edecekler bu diye, Mustafa Kemal işte budur, diyeceklerdi. Biz de öldürecektik.
O zaman cebimdeki tabancayı çıkararak kendisine uzattım:
Adam benden bu karşılığı alınca adeta sudan çıkmış balığa döndü. Kısa bir süre garip garip yüzüme baktıktan sonra, diz üstü çökerek hıçkırarak ağlamaya başladı.
Yahya Galip KARGI
Anı örnekleri uzun 5
Önce okulumu bitirip ardından ilk öğrenimimi gördüğüm Hacızade Payam Öğrenim Okulu’na yakın bir yerde müstakil bir dairede ev kiralayacaktı babam. Lisenin hevessiz geçen yıllarının aksine bu mahalleye çok yakın bir yerde konuşlanan Marmara Üniversite’nin Hukuk Fakültesi kampüsünde bir hukuk öğrencisi olmak vardı hayalimde. Bu, bana bir hayalden öteye geçemeyeceği sezisi yaratmıştı.
Zira, her ne kadar çok istesem de, bir yandan da bunun önüne geçecek engellerin çıkacağını hep seziyordum. Nitekim öyle de olmuştu. Babam bir yük borç ile aramızdan ayrılmış ve tüm yük omuzuma binmişti. Artık hayalimin peşinden koşmak yerine, Zubaralı Mehmet Efendi’nin berber dükkanına çırak olmanın daha iyi bir seçenek olacağına karar vermiştim. Belki de; benim okuyamadığım Hukuk Fakültesini, kardeşlerimden biri okuyabilecekti.
Annem her ne kadar bu yaşta birinin çırak olamayacağını ve beni kararımdan vazgeçirmeye çalışmak için onca cümleler sarf etse de, ben kararımdan emindim ve işin yolunu tutmuştum. Henüz ilk iş gününde, Zubaralı Mehmet Efendi’nin bana yaklaşımı çok hoşuma gitmişti. Ve bana: “Eğer yolumdan gidersen, çok fiyakalı bir delikanlı ve aynı zamanda işinin ehli bir usta olacaksın” demişti. Nitekim öyle de olmuştu. Çok kısa sürede, hayata veda eden Zubaralı Mehmet Efendi’nin yerine tüm berber dükkanı bana kalmıştı. Zubaralı Mehmet Efendi’nin eşi Zülcade Hanım, aylık gelirin yarısı karşılığında dükkanın tüm haklarının bende kalmasına itiraz etmeyeceğini söylemişti.
Arkadaşlar sizlere olabildiğince yaşanmış ve uzun anı örneklerini anlatmaya çalıştık. Sizlerinde kendi anı örnekleri var ise bize belirtebilirsiniz. Yorum yapmayı unutmayalım.
[yazi ilgili_yazi_id=”8477″]
En güncel teknoloji haberleri, rehberler ve özel içerikler e-posta kutuna gelsin! Topluluğumuza katılın ve en önemli haberlerin yer aldığı günlük bültenimize kaydolun!
4 yorum
ben uzun derken 2 3 sayfalık sanmıştım o açıdan kötü ama kısa anı olarak iyi şeyler vardı
çok iyi
Baya yerdımcı oldunuz emeği geçen herkese teşekkürler
Biz teşekkür ederiz, yardımcı olabilmişizdir umarım 🙂